top of page

Balık Baştan Koşar

Şehir dışında organize ettiğimiz 3 günlük bir takım çalışmasıydı. Müşterimiz olan şirketten 120 kişi katılmıştı ve eğitimin ana amaçlarından biri, şirkete yeni transfer olan Genel Müdür'ün ekip üyeleriyle tanışmasıydı... Bu kadar kalabalık organizasyonlarda en büyük meselelerden biri, çalışmalara zamanında başlayabilmektir ve özellikle ilk günlerde hassas davranmak gerekir; ben de bu amaçla en baştan "geç kalmalara" karşı ekibi uyarmıştım... Ve sonra ne oldu biliyor musunuz? İç mekânda yaptığımız bir çalışmaya Genel Müdür geç kaldı! Cam kapının ardından gelişini gördüm; ben sahnedeydim ve çalışma çoktan başlamıştı, girmek üzereyken bana el salladı. Ben de "bir dakika" işareti yaptım, herkes de tabii kafasını çevirdi ve kimin geç kaldığına baktı... Olağanüstü kibar ve demokrat bir yönetici olan Genel Müdür, büyük bir sakinlikle kapıda bekledi. Ben de bir dakika geçmeden gidip kapıyı kendim açarak ve saygıyla Genel Müdür'ü içeri davet ettim. Ama eğitimi de devam ettirerek...

Takıma bir kural koymadan önce hep bunu düşünürüm: Bu kuralı Mehmet Bey'e de uygulayabilecek miyim? Ya bu kuralı ihlal eden Ayşe Hn olursa?.. Eğer yanıt olumsuzsa o kuralı hiç koymamak gerekir çünkü yoksa balık gerçekten de baştan kokar! TAKIM kendi içinde adil olmalıdır. Eğer takımın başındaki kişi sizseniz veya işleyişi siz yönlendiriyorsanız, atacağınız her adım veya görmemezlikten geleceğiniz her davranış takımın başarısına doğrudan yansıyacaktır...

San Antonio Spurs'ün efsanevi Koçu Gregg Popovich, benim takım üzerindeki etkimi sağlayan kişi -takımın büyük yıldızı ve kaptanı- Tim Duncan'dır, diyor!

Hata yaptığı zaman maçta kendisine bağırmama izin vermeseydi veya antrenmanda ona istisna göstermemi bekleseydi bu başarıları elde edemezdik, minvalinde bir röportaj içerisinde...


Takım kendi içinde herkesin eşit olmasını bekliyor, diyemem çünkü gerçekçi olmak lazım ve kurumsal hayatta da, spor dünyasında da ayrıcalıklı “yıldızlar” olduğunu biliyoruz. Ama başarı da, insanların bir -ortak- hedefe hep birlikte inanmasından doğuyor ve biz buna “takım olmak” diyoruz! Bunu sağlayabilecek kişi de takımın lideri... Eğer lider ortak hedef konusunda herkesi zorlamıyorsa, işte o noktada gücünü kaybeden lider oluyor. Lider inanılırlığını ve güvenilirliğini kaybetmeye başladığındaysa takımın başarı gitgide azalıyor...


"Balık Baştan KOŞAR" çünkü güçlü bir liderlik ancak güçlü bir güven duygusuyla mümkün. Birinin bana güvenebilmesi için de herkese karşı takımın çıkarını savunabilmem gerekiyor. Takımın da bunu görmesi...


Peki sizce Gregg Popovich mi olmak daha zor yoksa Tim Duncan mı?


Genel Müdür'ün de o günden sonra 9 yıldır şirketin başında olduğunu ve büyük başarılara imza attığını belirtmek isterim 😊

Comments


bottom of page