top of page

Belirsizlik İçinde Lider Olmak


Arkadaşlarla bir doğa yürüyüşüne çıktığımızı hayal edelim. Nefis bir gün, sohbet ederek yürüyoruz. Sonra bir yol ayrımına geliyoruz, önümüzde iki farklı patika var; herkes durup önce birbirine bakıyor. Sonra da sanki aralarında sözleşmişler gibi dönüp hepsi bize bakıyor! Oysa biz de yolu bilmiyoruz… Ne yaparsınız?

Yaklaşık bir yıldır bu doğa yürüyüşündeyiz. Artık bacaklarımız iyice yoruldu, belki acıktık da… Geri dönmek için sabırsızlanıyoruz. Ve herkes dönüp dönüp bize bakıyor! Hangi yoldan gideceğiz?..

Salgın döneminin nasıl biteceğini bilmiyoruz, ne zaman biteceği de belirsiz. Bu süreçte işimiz ne hâle gelecek, makro ekonomik dengeler nasıl değişecek? Ülkemizin kırılgan ekonomisi bu duruma daha ne kadar dayanabilir…

Ama işin başında biz varız, dönüp dolaşıp o kararı bizim vermemiz gerekiyor.

Önümüzde iki belirgin patika da yok! Her yeri ot bürümüş, belirgin hiçbir yol yok. 360 Derece seçeneğin tam ortasında duruyoruz âdeta.

Belirsizlik içinde liderlik etmenin iki farklı boyutu var: Birincisi işle ilgili doğru kararları almak, ikincisiyse takımı iyi yönetebilmek. Doğru karar almanın adımları hep aynı, sadece bu dönemde o adımları daha da titiz bir şekilde uygulamak gerekiyor. Daha fazla bilgi, daha fazla görüş toplayarak karara oturmak. Hızlı düşünmeyi de yavaş düşünmeyi de ayrı ayrı kullanıp, karar sürecini aceleye getirmemek. Ama belki de en önemlisi cesurca karar almak! Korkunun bizi yönlendirmesine izin vermemek… (En kötüsünün karar almamak olduğunu unutmadan). “Böyle devam edelim” deme lüksümüz olmadığını çünkü öylesine atılan her adımın seçeneklerimizi giderek azalttığını bilerek. Bugünkü sermayemiz kararsız geçen her gün azalacak, müşteri güveni ve ekibin başarı motivasyonu da!

Belirsizlik içinde lider olmanın ikinci maddesi takımla ilgili. Her şeyden önce takımı hem kolektif hem de bireysel olmak üzere iki boyutta görmek çok önemli. Yalnız takıma konuşur, baş başa iletişimi eksik bırakırsak işin içinden çıkamayız. Aynı şekilde yalnız baş başa görüşüp takımı bir araya toplamazsak da… Hep birlikte olmak, takımın tamamını bir arada görebilmek çok önemli çünkü belirsizlik içinde hepimiz kendimizi güçsüz hissediyoruz. Oysa takımımızı gördükçe neyin parçası olduğumuzu ve takımımızın gücünü hatırlıyoruz. Kendimize güvenimiz geliyor. Herkesi bir arada görmenin bir yararı daha var: Hepimiz benzer güçlükleri yaşıyoruz! Yani içinde olduğumuz durum şahsen bizden kaynaklanmıyor, herkes benzer güçlüklerle boğuşuyor.

  • Liderin Seyir Defteri (1): Herkesi bir araya topla. Durumu tespit et. Duyguyu -herkes adına- paylaş. Saklama…

Hep birlikteyken yapılacak bir şey daha var: Yönü göstermek ve nedenini anlatmak. Önümüzdeki adımlarda bizi nelerin beklediğini ve beklentiler gerçekleştikçe bizim neler yapacağımızı paylaşmak.

Evet durum büyük bir belirsizlik içeriyor olabilir, aldığımız karar %100 doğru çıkmayabilir. Ama riskleri en aza indirgemek için mutlaka bir arada kalmamız gerekiyor ve bunun için de bir yöne ihtiyacımız var.

Tüm takım bir planımız olduğunu görmeli. Kafamızın karışık olduğunu veya ne yapılacağını bilemediğimizi asla düşünmemeli! Durum belirsiz olabilir, sonuç “bilinmeyen” olabilir ama bizim hareket planımız net olmalı.

  • Liderin Seyir Defteri (2): Bugünden itibaren takım hâlinde neler yapılacağını anlat. Nedenlerini paylaş. İhtimal hesaplarını netleştir. Atılacak adımları belirgin kıl.

Belirsizlik içinde liderlik etmenin diğer parçası da bire bir iletişim. Çünkü herkesin tek tek nabzını tutabilmek, herkese gerçek anlamda ulaşabilmek çok önemli. Bu dönemde kimse kendini tek başına -ve çaresiz!- hissetmemeli! İki kişi arasında eğer yoksa güven oluşmalı, varsa da bu güven perçinlenmeli.

  • Liderin Seyir Defteri (3): Herkesle baş başa iletişim kur.

Baş başa iletişimde ne mi yapacağız? En çok dinleyeceğiz… Sabırla, satır aralarını sezmeye, söylenmeyenleri de duymaya çalışarak dinleyeceğiz. Amacımız bir şey söylemek ya da bir mesaj vermek olmayacak bu sefer. Dinlemek ve belirsizliğin bu kişide yarattığı etkileri anlamak, onu nasıl dönüştürdüğünü görmek. Peki bunun sonucunda ne olmasını umuyoruz? Yalnız olunmadığını hisset(tir)meyi. Aynı yolu yürüdüğümüzü, aynı durumda olup yorgunluğu ve sabırsızlığı bizim de yaşadığımızı paylaşabilmeyi diliyoruz. Tabii bunun bir garantisi yok, tamamen başarısız da olabiliriz çünkü bu artık bir ast-üst ilişkisi olmaktan çıkıp, en temel hâliyle “iki insan” ilişkisine dönüşüyor. Ama başarısız olsa dahi bu iletişimi kurmanın karşılıklı güvene büyük bir katkısı var. (Bir sonraki sohbetin daha iyi olacağını da şimdiden biliyoruz).

  • Liderin Seyir Defteri (4): Bire bir iletişimde “sonuç odaklı” hareket etme. Yârenlik et, yoldaşlık et.

Sürecin sonunda liderin kendisine de müjde var: Artık daha güçlüsün!

Hem takımı arkanda hem de tek tek bireyleri kendine daha yakın hissediyorsun. Artık daha güvenlisin, senin şahsi motivasyonun da daha yüksek! Bu sayede de daha iyi liderlik edebileceksin. Daha da başarılı olacaksın.


Serkan Özizmir (Görsel İçin Teşekkürler: James Wheeler adlı kişinin Pexels’daki fotoğrafı )





Comments


bottom of page