top of page

Demir Maske


“Marsilya Liman nöbetçisi 24 Şubat 1815 günü İzmir, Trieste ve Napoli’den gelmekte olan Firavun üç direklisinin giriş yaptığını bildirdi” diye başlıyor Monte Cristo Kontu. Aslında Alexandre Dumas’nın bir başka meşhur kitabı olan “Demir Maskeli Adam” var bir süredir aklımda. Ve bugün de İzmir’den Marsilya’ya doğru bir gemi kalkacak benim zihnimde…


Demir Maskeli Adam romanında Dumas gerçek bir olaydan esinleniyor. Fransa’nın meşhur Bastille hapishanesinde 19 Kasım 1703 günü, kimliği ve neden hüküm giydiği kimse tarafından bilinmeyen bir mahkûm ölüyor. Bu mahkûmun hikâyesi, Voltaire tarafından mutlak monarşi eleştirilerinde kaleme alınıyor ve yüzyıllar boyunca gerçek mi yoksa kurgu mu olduğu bilinemiyor. Ta ki 2015 yılına kadar…


Rastlantı eseri bir gardiyanının mal varlığıyla ilgili noter kayıtları fark ediliyor dijitale aktarılmış arşivlerde. Gardiyanın beyanatını kayda geçiren noter, bulundukları yeri tarif ederken “demir maskeli mahkûmun yattığı hücre” ifadesini kullanıyor!


Benim aklıma demir maskenin takılma nedeniyse, basketbolumuzun büyük yeteneği Furkan Korkmaz’ın sahadaki yüz ifadesi.

Milli Takımımız geçen hafta Yunanistan’a yenilerek olimpiyatlara katılma hakkını kaybetti. Furkan da bu takımın kilit oyuncusuydu… Şu anda 24 yaşında ve 18 ‘inden beri A Milli Takım’da oynuyor. Furkan’ın potansiyeli hep çok yüksekti ve 2017’de NBA’e seçildikten sonra herkesin ondan beklentisi daha da arttı. Ama birçok oyuncumuz gibi Furkan da geçtiğimiz senelerde Milli Takım’da beklenen performansı sergileyemedi.


İşte geçen haftaki maçlarda Furkan Korkmaz’ın yüzünde gördüğüm “Demir Maske” bu dönemin sona erdiğini ifade ediyor benim için.

Furkan’ın kendi takımındaki rolü son derece net: Üçlük atmak. Bunun için çelik gibi sinirlere sahip olmak ve maç içinde hiç konsantrasyon gelgiti yaşamamak gerek. Çünkü 2 sayı farkla gerideyken, maçın son saniyesinde top elinize geliyor ve takımınızın kaderini belirleyen şutu siz atıyorsunuz! (Furkan bu sene böyle bir üçlük attı ve büyük övgü aldı).


Fırsat geldiğinde şutu sokabilmek için bütün maç konsantre kalmanız gerekiyor. Biliyorsunuz ki bir noktada top size gelecek. Hakem yanlış karar verebilir, rakip faul yapabilir, hocanız sizi yedekte bırakıp sadece 5 dakika şans verebilir, arkadaşlarınız pas atmayabilir vb. Bunlarla ilgili elimizden hiçbir şey gelmez çünkü oyun böyle… Ama bir şekilde sahaya çıktığımız ve top bize geldiği anda artık her şey bizim elimizde! İşte o atışı yapabilmek için de, yani doğru kararı almak, liderlik etmek ve doğru hareketi yapmak için hazır olmamız gerekir. Tüm ruhumuzla odaklanmış ve tüm motivasyonumuzla o ana hazır olmamız…


“Demir Maske” diyorum çünkü milli maçlarda Furkan’ın yüzünde hep aynı ifade vardı. Kaşı gözü hiç oynamadı, dikkati dağılmadı, oyunu dışında başka şeylerle uğraşmadı... Artık farklı bir olgunluk seviyesine ulaşmıştı.


Bu yüz ifadesi, bu konsantrasyon ve kararlılık onu -ve takımlarını- her gün daha büyük başarılara taşıyacak.


Comments


bottom of page