“Bir gün Antropolog Margaret Mead’e bir öğrencisi şöyle bir soru yöneltmiş: Hocam sizce bir toplulukta medeniyetin ilk işaretleri nelerdir? Yanıt olarak da kap-kacak veya taştan el aleti denmesini bekliyormuş. Hocasının yanıtı çok farklı olmuş:
- Tarih öncesi bir toplulukta medeniyetin ilk işareti, kırılmış ve sonradan iyileşmiş bir femur kemiğidir.
Doğal yaşamda bacağı kırılan bir hayvan ölüme mahkûmdur; kırık kaynayana kadar aylarca hayatta kalması mümkün değildir. Kırık bir femurun iyileşmesi, bir insanın yaralıya bacağı iyileşene kadar baktığının, onu beslediğinin ve tehlikelerden koruduğunun kanıtıdır. Zor durumdaki birine yardım elini uzatmak uygarlığın ilk işaretidir.”
Juan Agullo 'nun bu paylaşımını ben Sevgili Ali Olgac sayesinde okudum; mealen Türkçe’ye çevirdim.
(Spor sakatlanmalarında felaket bir sicilim olduğundan konuyu ben de çok iyi biliyorum: Karıcığım bana bakmasaydı, 3 ay değneksiz yürüyemediğim son sakatlığımda her şeyi bırakmak zorunda kalırdım!)
⚽ Şimdi buradan başka bir sakatlanma öyküsüne geçeceğiz, bu yazının görselindeki #Rizespor – #Beşiktaş maçına. Fotoğrafta yerdeki oyuncuyu gördünüz mü?
Pazar günü oynanan bu maçın 89.dakikasında, yediği sert bir tekme sonucu Umut Meraş sakatlanıyor ve çığlıklar içinde yere düşüyor. Arkasından da saha karışıyor ve dakikalarca süren bir arbede yaşanıyor!
Görüntüler çok kötü çünkü kavganın ilk anlarında, birbiriyle itişen iki oyuncu çivili kramponlarıyla Umut’un üstüne basıyorlar! Muharebe alanının tam ortasında kalan yerdeki oyuncuya kimse dakikalarca yardım etmiyor… Sıradan bir sakatlık veya poz kesme olmadığı da belli çünkü adamcağız yerde bağırarak sesini duyurmaya çalışıyor.
(Aklın sadece futbola mı yetiyor, derseniz de haklısınız. Çünkü 2003 yılından bu yana coğrafyamızda savaşın ortasında kalan sivillerin dramı bitmiyor. Oradan oraya sürüklenerek yitip giden insanların çığlıklarını “uygar” dünyamız duyuyor mu? Ben duyuyor muyum?!)
Nasıl düşüneceğime karar veremiyorum, yüzyıllar sonra “tozlu” dijital kayıtlardan bulup bu maçın görüntülerini seyreden bir başka antropolog bizimle ilgili ne düşünecek acaba? İyileşen femurun sonrası bir çağa mı tekabül ediyoruz medeniyet açısından yoksa daha mı gerideyiz?
Ama gene de #takımçalışması ile bitirelim:
💥 Takımlar bize tek başımızayken aklımızdan geçmeyecek şeyleri yaptırır. İyi anlamda da… Kötü anlamda da.
Kavga çıktığı anda tüm takımın ortak amacı “saldırmak” oluyor. Aman dikkat! Bu hareketin altında birbirini korumak, birlikte güvende olmak var (eski çağlardaki vahşi hayvanlara karşı birlikte hareket etmek gibi). Ama o noktada bile aklımızı devreye sokmak, takımı körü körüne takip etmek değil, eğer hâlâ mümkünse takımın yönünü değiştirecek liderliği sergilemek gerek.
Savaşın ortasında kalan Umut Meraş’a da el uzatıp onu kurtarmak. 😊
댓글