top of page

Karakter



2013 NBA finalleri’nin 6. Maçı. San Antonio Spurs seride Miami’ye karşı 3-2 önde ve bu maçı alırsa kupayı kaldıracak. Maçın son 2 dakikasına önde giriyorlar ama maç Miami’de ve muazzam bir atmosfer var. LeBron James ve arkadaşları 2 basket atıp ardından olağanüstü bir savunma oyunu oynuyorlar. Son 6 saniye ve Miami 3 sayı önde, basket olursa Spurs maçı uzatmaya götürecek, nefesler tutulmuş durumda!


Finalin bu son 2 dakikasında Koç Gregg Popovich yerinde duramıyor. Sürekli zıplayıp bağırarak oyuncularına talimatlar veriyor. Maçı kazanmak için varını yoğunu ortaya koyuyor, adeta şimşekler yağdırıyor sahaya. (Zaten bütün hikâye de Koç Popovich ve o akşamın devamında yapacakları hakkında…)


Spurs topla rakip sahaya geliyor, gözümüz bir yandan da maç saatinde ve saniyeler akıp gidiyor. 6’dan geriye sayan süre 3’e düştüğünde Spurs oyuncusu şut atmak için savunmacısından kurtulmaya çalışıyor ve son bir hamleyle topu potaya doğru gönderiyor. Top havada süzülürken maç bitmek üzere… Bile değil çünkü bütün gözlerin kenetlendiği bu son top elden çıkar çıkmaz Miami tarafından bloklanıyor! Yani son ümit daha başlamadan tükeniyor ve Spurs maçı 3 sayı farkla kaybediyor.


Maçı kazanma ihtimaline karşılık kulüp şampiyonluk kutlaması hazırlamış. Oysa fırsat elden kayıp gitmiş durumda ve şimdi bir son maç daha oynanacak. Soyunma odasında ağızları bıçak açmıyor…


Başarı ve kutlama anları takımların zirvesidir, hep birlikte aylarca uğraşılan sonuca ulaşılmıştır. Çılgınca tezahürat yapılır ve eğlenilir. Soyunma odasında herkes sarmaş dolaş olur, şarkılar söyler. Emsalsiz bir mutluluktur. Oysa yenilgiden sonra kimse ne yapacağını bilemez. Pek kimse konuşmaz, herkes âdeta kabuğuna çekilir ve üzüntüsünü kendi içinde yaşar.


Gregg Popovich 2 hafta önce bir rekoru ele geçirdi. Tam 1.336 NBA maçı kazanan Koç olarak tarihe geçti. 26 Sezona yayılan bu başarı öyküsünün tamamı tek bir takımda, San Antonio Spurs’de gerçekleşti. 5 Şampiyonluk kupası kaldıran Koç, takımının başında olduğu maçların %67’sini kazanarak bu açıdan da inanılmaz bir rakama ulaştı…


Liderin en önemli yetkinliklerinden biri kuşkusuz “yön vermek” tir. İşe, olaya, insanlara yön vermek. İşin gidişatını, olayların akışını yönlendirmek. Herkesin duraksadığı, ne yapacağını bilemeyerek birbirine baktığı anlarda takımı toparlamak. O başarısızlık ya da umutsuzluk anında dahi güven vermek.


Gregg Popovich’in 6.maç sonrası yaptıkları da işte tam bunun örneğidir. Takımı toplar ve yine de kutlamanın yapılacağı yere götürür. Oyuncular, aileleri ve tüm teknik ekip kendileri için kapatılmış İtalyan restoranına gidip hep birlikte yemek yerler. Sabaha kadar süren yemek boyunca Koç masadan masaya geçerek oyuncularıyla tek tek uzun sohbetler yapar. Hepsiyle ilgilenir.


2 Gün sonraki maçı da kaybeder Spurs, Miami şampiyon olur. Ama ertesi sezon daha da güçlenerek şampiyonluğu geri alır. Seneler boyunca da başarılı olmaya devam eder.


Gregg Popovich bugün 73 yaşında, takımının başında maçlara çıkmaya ve kazanmaya devam ediyor. Ben de dönüp kendi hayatımdaki takım başarısızlıklarına bakıyor ve nasıl davrandığımı masaya yatırıyorum.


Ne dersiniz, biz de 26 sezon sürecek liderlikler sergileyecek miyiz?


(Fotoğraf: The Deans Primary School)


Comentarios


bottom of page