top of page

Kendi Kayığımızın Dümencisi ve Kürekçisi Olmak: Stratejik Düşünme


Büyük balıkçı teknelerinde dümeni artık hep otomatik pilot tutuyor biliyor muydunuz? Çünkü hiçbir dümenci o kadar düz rotada gidemiyor. Çok ufak gibi görünen 1-2 derecelik sapmalar, uzun bir seyrin sonunda binlerce liralık mazot farkına yol açıyor!


Peki iş hayatlarımızda o sapmalar neye mal oluyor? Günlerce boşuna çalışmaya mı? Yoksa o kadar emekle çok başarılı olabilecekken daha azıyla yetinmeye mi?


Yaptığımız işleri bir kayığa benzetiyorum kafamda: Sürekli kürek çekiyoruz! Durmadan, nefes almadan, saatler ve günler boyunca iş yapıyor, bir sonucu ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Kan ter içinde… Peki dümene geçiyor muyuz? Biz onu tutmazsak kayık sürekli baş gezdirir. Çektiğimiz küreklerin en az bir kısmı israf olur, bazense tamamı boşa gider.

İstanbul’da arabamızla karşı tarafa gideceğiz, acelemiz de var. Hemen marşa basıp yola mı çıkıyoruz yoksa önce 1 dakika ayırıp haritadan rota mı belirliyoruz? Çünkü hemen yola çıkmakla hızlı varmak aynı şey değil…


Küreğin başına oturmak kolay. Alışkınız, bana mısın demeden saatlerce çalışıyoruz. Oysa stratejik düşünmek, çekeceğimiz küreklerin bizi nereye götüreceğini planlamak zor. Ama bu bizim hayatımız!


Dümeni biz tutmazsak kimse tutmayacak, küreği çekmezsek hedefe doğru ilerlemeyecek.

Hep en iyi rotalara gitmek dileğiyle 😊


(Fotoğraf: Bedri Selay tarafından yapılan ve Arkas Holding koleksiyonunda yer alan muhteşem "Asur - Fenike" Kayığı! Seneler önce atölyesinde yapılışına tanıklık etme fırsatını bana verdiği için, minyatür deniz taşıtlarının bu büyük ustasına saygı ve hürmetlerimi sunuyorum.)

Comentários


bottom of page