top of page

Neden Müdürün Takımı Kazanır?



Bu hafta Antalya’da bir takım çalışması eğitimim vardı. 8 Farkı ülkeden gelen katılımcılarımızla çok hareketli ve kahkahalı saatler geçirdik. Küçük takımlar hâlinde yaptığımız bir çalışmada eğitimin zirve noktasına ulaşıldı ve takımlar toplamda 4 farklı stratejik hamle sergilediler!


∞ Eğitimdeki hamle: Çemberi daralt (İş hayatındaki karşılığı: Daha yakın temas içinde olmak)

∞ 1 Kişi sesli komut versin (Hizalanmak)

∞ Yukarıdan değil aşağıdan ve küçük vuruşlarla oyna (Süreci optimize et)

∞ En iyi vuran iki kişiye öncelik ver (Rol paylaşımı)


Bu 4 hamleden ikisi aynı takımdan geldi… Ve bu bölümdeki en yüksek puanı onlar aldılar. Yani toplam 15 dakikalık hazırlık süreci içinde, ilk denemelerine oranla 2 büyük değişiklik yapmayı başardılar. Tıpkı maç içinde takımların yaptığı taktik değişiklikler gibi, ama bu sefer bir farkla: Oyuncular aynı zamanda antrenördü.

  •  Eğitimin bütününü tek bir soru üzerine inşa etmiştim: Kaç farklı strateji deneyebiliyoruz?

Başarılı olmak için kritik unsurlardan bir tanesidir farklı yöntemler deneyebilmek. İyi takımların da alametifarikasıdır yeni fikirler üretmek ve bunları hayata geçirebilmek. Maçlar böyle kazanılır…


Eğitimlerin bir noktasında genellikle espri yapar ve “… çok da uğraşmayın, nasıl olsa Müdürün takımı kazanır” derim. Çoğu zaman da doğru çıkar! Yok yok, ben patron kazansın da mutlu olsun diye hile yapmam tabii, hiçbir zaman yapmam. Ama sonuç genellikle öyle olur…


Müdürün takımının kazanmasını ben 2 şekilde açıklarım, ama bakalım siz, #kolektifaklımız bana katılır mısınız?


∞ O takımdaki en sonuç odaklı kişi genellikle yöneticidir! Herkes durduğunda veya eğlenmeye geçtiğinde bile kazanmak (diğer bir deyişle “daha iyi yapmak”) için uğraşıyor olur. Böyle bir #liderlik de takımı başarılı kılar.

∞ Yöneticinin lehine bir vurgu yapmış oldum; ama tabii bu kadar naif de değilim 😊 Çünkü çok sonuç odaklı başka kişiler de var, ama takım içinde sözlerini Müdür kadar dinletemiyorlar! Biz her ne kadar #takımçalışması ortamı içinde herkes eşit desek de, şirket içindeki roller unutulmuyor ve Müdür bir şey söylediğinde bu yapılıyor. Yani evet, eğitimde Müdürün işi diğer lider adaylarınınkinden daha kolay…


Diğer yandan bunu bilen yöneticiler zaten takım çalışmalarında arka planda kalıp diğerlerine alan açıyorlar. Ama bunu yaparken ne kadar zorlandıklarını ve nasıl acı çektiklerini 100m öteden görebiliyorsunuz. 😊


Velhasıl Çarşamba günü de Müdürün takımı kazandı. Çok az farkla… Belki de ufacık bir strateji değişikliği, ufacık bir “haydi yaparız” sözü sayesinde geldi o küçücük fark (ve belki de Müdürden gelmedi!). Ama iyi haber de şu: Başarı için çok fazla bir şey yapmaya gerek yok, diğerlerinden yalnızca biraz daha iyi yapmak yetiyor! Ve o “biraz daha” bizim sayemizde olabilir. Bir fikir, bir söz, bir eylem adımı ile…


İyimser kalarak, inanarak ve güvenerek, her defasında bir adım ile.


(Fotoğraf: VolkanGönül – FLAMA Eğitimi / Kuşadası)


Commentaires


bottom of page