top of page

Seçenekleri Çoğaltmak



- “Bu parayı götürmem lazım yoksa onu öldürecekler!”


- “Gidersen de seni öldürürler”


- “Başka seçeneğim yok, mecburum!!!”


Genç avukat ağlamaklı bir şekilde böyle söyler akıl hocası Harvey’e…

Yalnızca 2 seçenek var gibidir: Sakladığın uyuşturucu parasını saat 5’e kadar götür ya da rehin aldıkları arkadaşını öldürürler. Sevdiğimiz dizilerdeki senarist yaratıcılığı da tam bu noktada başlar ve Harvey gerçekten de yepyeni bir varyant (çıkar yol) bulur. Yani aslında bu bir açmaz değil, yalnızca bir problemdir.


Varyant ve açmaz terimleri satranç dünyasına aittir, tıpkı “Shannon Sayısı” gibi. 10120 olan bu sayı, olası satranç oyunlarının toplam sayısına dair bir tahmindir. Yani o 64 karenin içinde o kadar çok devam yolu vardır ki… Açılış hamlesinde beyazların 20 hamlesi varken, siyahların ilk hamlesiyle birlikte tam 400 farklı oyun ihtimali ortaya çıkar.

Ama aynı satranç tahtasında tersi bir durum da mevcuttur. Rakip bizi öyle bir cendereye alır ki, bir sonraki hamle mecburi gibi görünmeye başlar. O bize başka seçenek bırakmayan hamleleri yapa yapa da kısa bir süre sonra mat oluruz.


Rakibin bize çizdiği hamlelere mecbur kalmamak için yapmamız gereken şey, açılış stratejimiz üzerine çok emek harcamaktır. İyi bir açılış bize seçenekler sunar. İş hayatımız da böyledir:


.Yıllardır ihracatımızın yarısı Fransa’daki bir firmaya gidiyor. Öyle bir noktaya geldik ki, geçenlerde malları beğenmemiş ve 2 ay sonra ödeyeceğim dedi. Mecbur boyun eğdik çünkü en büyük müşterimiz, o almazsa mallar elimizde kalır.

(Aynı örnekleri yöneticisinden yaka silken ama başka iş aramayan ya da önerilen pozisyonları içine sindiremeyen ama kendini geliştirmek için hiç çaba harcamayan kişi için de vermek mümkün…)


Eğer bu sözleri söyler hâle gelmişsek, başka seçeneğimiz olmadığına artık kendimiz de inandığımız içindir. Oysa iyi bir strateji bizi daha fazla müşteri/mülakat olasılıklarına taşır. Ama zordur da… Yıllarca işin hamallığını yapıp o müşteriyi/işi bulmuşsunuzdur. Tekrar tekrar aynı şeylerle uğraşmak istemiyorsunuzdur. İşte seçeneklerimizi tüketen de bu isteksizliktir… Böylece artık yalnızca size sunulan seçenekler arasında karar vermek, “al ya da bırak” lar ile yaşamak zorunda kalırız.


Her gün yeni müşteriler bulmak için bir sürü e-posta göndermek, reklam vermek, seyahat etmek kapı çalmak; her gün bir sürü yeni firmaya başvuru yapmak, yanıt beklerken de kendini geliştirmek... İyi bir stratejiye sahip olup, ardından da sürekli emek harcamak.

(Çaba sarf ederek seçenekleri çoğaltmak arkadaşlıklar için de geçerli! Ben geçtiğimiz birkaç ay içinde muazzam yeni arkadaşlar edindim. Beni besleyen, zorlayan, düşündüren, güldüren… Çok uzun zamandır olmayan bir şeydi, çünkü kendime yeni alanlar açmıyordum. Ama yepyeni bir alanda emek vermeye başladım ve mükafatı da bu güzel arkadaşlıklar oldu.)


İçimize kapanma, hayatı daraltma sinyalleri verdiğimizde birbirimizi uyaralım olur mu? 😊 Hayatı hep genişlettiğimiz, seçenekleri çoğalttığımız günlerde… Hep birlikte.


(Fotoğraf: https://500px.com/photo/78010835/Colorful-corns-by-Yu-Niu )

Comments


bottom of page