Geçen gün yaptığım bir konuşmada liderlik etmenin ne kadar önemli olduğunu ve hepimizin bu liderlik davranışlarını sergilemesi gerektiğini anlattım. Bittikten sonra beni bir düşüncedir aldı: Acaba liderliğin zorluklarını da yeterince anlatıyor muyum?
“CEO olarak 5 yıl içinde şirketin değerini 29 Milyon $’dan 1.65 Milyar $’a taşıdım. Birlikte çalıştığım kilit ekibin çoğu, şirketi sattıktan sonra kurduğum yeni işte de bana katıldılar. Ve bu iş de başarılı oldu” diyor -mealen- Ben Horowitz “The Hard Thing About The Hard Things” kitabında.
- Şimdi yıllar sonra o 5 yıl için övgüler alıyorum ve büyük başarıdan ötürü o zamanki CEO’luğum örnek gösteriliyor. Ama o 5 yıl boyunca bir Allah’ın kulu çıkıp da bu adam iyi bir yönetici demedi. Benim hakkımda en ufak bir olumlu yorum çıkmadı! Hissedarlar istifamı istedi, basına göre şirketin batması an meselesiydi…
Yani lider, liderlik ederken herkes eleştiriyor, ama başarıya ulaşınca bir anda herkesin onunla ilgili algısı değişiyor! (Kristof Kolomb 3 ayın sonunda karayı görene kadar gemilerinde ne isyanlar çıkmıştır kimbilir!..)
Benim ele aldığım şekliyle günlük hayatımızda bir liderlik davranışı sergilemek çok da zor bir şey değil. Yalnızca bilinç (ne yapacağını bilmek) ve irade (düşündüğünü yapabilecek cesaret ve kararlığa sahip olmak) gerekiyor. Oysa ölçeği büyütüp bir CEO, girişimci, patron veya Genel Müdür olduğunuzda liderlik davranışı sizden sürekli olarak bekleniyor. Yani artık liderlik edip etmemek sizin inisiyatifinizde olmaktan çıkıp, göreviniz hâline dönüşüyor.
Peki neden bu kadar zor? Çünkü -kitabın isminde de olduğu gibi- zor kararlar vermek gerekiyor. O anda kimsenin hoşuna gitmeyecek, örneğin insanları işten çıkartmak, şirketin bir bölümünü kapatmak, bir projeyi zamanında bitirmek için mesaiyi iki katına çıkarmak veya mali durumu düzeltmek için kâr payı/prim dağıtmamak gibi daha ağızdan çıktığı anda karşınızdaki kişileri öfkeden delirten kararlar.
Kimsenin size hak vermediği, çizdiğiniz rotada kimsenin sizi desteklemediği, bazen bütün bunları neden yaptığınızı dahi kimsenin anlamadığı kararlar vermek anlamına geliyor bir organizasyonun liderliği. Hatta ne yapmak istediğinizi kimseye söyleyemediğiniz durumlar da oluyor: Ortağınıza söyleseniz şüpheleniyor, evde eşinize söyleseniz endişeleniyor, ekip üyenize söyleseniz ümitsizliğe kapılıyor.
Aydınlık bir günde şehirde yürürken, bir yolun alt geçidine girmek gibi liderin yalnızlığı: Kararı aldığınız andan, o kararın -inşallah başarılı!- sonuçlarını görene kadarki süreçte, kapkaranlık bir tünelde yalnız başına yürüyorsunuz.
Neden sonra alt geçit bitip de tekrar aydınlık gökyüzü göründüğünde etrafınızda bir sürü kişi oluyor. Başarıyı paylaşan, sizi takdir eden, alkışlayan…
- Karşılaştığım zorluklar gerçekten de zorluktu çünkü basit bir çözümleri yoktu. Hepsiyle ve her defasında boğuşmam gerekti. Çare ararken ise çoğu zaman aklınla yüreğin farklı şeyler söylüyor sana… Doğru yanıt nedir bilmiyorsun ve kimseden yardım isteyemiyorsun.
…diye tarif ediyor bu karanlık tüneli Ben Horowitz kitabının en sonunda. Ve çareyi “zorluklarla barışmakta” bulduğunu söylüyor. Çözüm için de kendi sezgilerine, garip de görünse sana doğru gelen şeye ve deneyimlerine güvenmek gerektiğini.
Liderlik etmemiz gerekiyor çünkü yapabiliriz! Yalnız bizim fark ettiğimiz şeyler oluyor etrafımızda, yalnız bizim daha iyiye götürebileceğimiz şeyler. Bazen o noktada başka kimse olmadığından, bazense etrafta o konudaki en yetkin, en bilgili, en becerikli kişi biz olduğumuzdan.
Biz liderlik edersek, belki her şey değil, ama “bir şey” daha iyiye gidebilir.
∞ Kendimize liderlik ederek ailemizi daha mutlu kılabiliriz,
∞ İşimize liderlik ederek tüm takımın başarısını arttırabiliriz,
∞ Ekibimize liderlik ederek herkesin kendini geliştirmesini sağlayabiliriz.
Liderlik davranışını sürekli olarak sergileyip, bir gün organizasyonun sahibi veya en başındaki kişi konumuna gelirsek -gelince 😊- o zaman bileceğiz ki işin tanımı zaten “zorluklarla mücadele”.
Bizim oradaki varlık nedenimiz, görev tanımımız da bu zorluğu aşmak. Çoğu zaman da bunu yaparken tek başımıza kalaacağız… Ama çok da büyük bir güvencemiz var: Bizi o güne kadar getiren bilgi, deneyim ve sezgilerimiz.
Hepimize, her gün ve her zorlu adımda liderlik diliyorum.
Comments