Bir kişiye ne kadar güvenirsiniz? Hangi konularda güvenirsiniz? Ne zaman güvenirsiniz? Ve bütün bu soruları iş hayatıyla ilgili sorduğunuzda yanıtlarınız farklı olur mu?
Ligin son 6 maçına giriyoruz, play-off'a kalabilmek için mutlaka kazanmamız gereken 4 maç var ve bunlardan ilki Cumartesi günü.
...Bu maçta kimi oynatırsın? Bütün sezon en istikrarlı oynayanı mı? Son maçta en iyi oynayanı mı? Bu hafta antrenmanlarda en iyi oynayanı mı? Kazanmayı en çok isteyen, en hırslı olanı mı? Bu karar antrenör için hayati önem arz ediyor çünkü bütün sezonun emeği, maçın son sayısında topu kullanacak o oyuncuyu nasıl seçtiğine bağlı! Bir sayı farkla her şey kaybedilebilir...
Yöneticiyle çalışan arasındaki güven ilişkisini incelediğimizde her şeyin tanışma anında başladığını görüyoruz. Eğer bu bir mülakatsa, yöneticinin henüz kendisiyle çalışmaya karar vermediği bir "aday" ile tanışıyor ve bu ilk adım hafızaya kazınıyor. Evet hakkında olumlu karar verdiğimiz bir kişiyle artık daha dikkatli bir ilişki kuruyoruz, ama ya öncesi? O mülakatın ilk tanışma anında istemden yol açtığımız bir yanlış anlaşılma dahi bu güven ilişkisini zedeleyebiliyor. (Taa 1999 yılında çok yakın bir dostum söylemiş, ben de kulağıma küpe etmiştim: Mülakatta kimseyi karşına oturtma, masanın köşesinde yakın bir yere yerleş; yarın o kişiyle kader ortaklığı edeceksin, ilk andan yakın ol, karşıtlık yaratma diye…)
Eğer yeni gelen kişi çalışan değil de yöneticiyse, bu sefer tanışma anı bir mülakat olmuyor ve burada da çok büyük tuzaklar var zira yönetici o anda kiminle tanıştığını, örneğin en yakın çalışma arkadaşı olacak kişiyle yüz yüze geldiğini bilmiyorsa çok olumsuz ilk intibalar oluşabiliyor. (Evet, yeni yöneticimizin ekiplerle tanışma anı kendi haline bırakılacak bir şey değil, şirketin bunu organize etmesi gerekiyor...)
Takım çalışması eğitimlerinde sıklıkla kullandığım bir “kalıp” soru var:
“Sizce Fatih Terim yeni transfer ettiği oyuncusuna ne zaman güveniyor?”
... Sizce ne zaman? Diyelim ki yeni başlayan kişiyle ilk iletişim sorunsuz gerçekleşti, tanışma aşaması hasarsız atlatıldı; peki yönetici çalışana ne zaman güvenmeye başlıyor? İşe uyum süreci tamamlandıktan sonra mı? 3. ayda mı? Çalışan kendini kanıtlayıp yöneticinin beklediği standartlara ulaştığında mı? İşte sorun da burada başlıyor: Bir insana birlikte iş yaptığınız ilk anda, yani hemen şimdi güvenmezseniz bu olumsuz mesaj kalıcı olarak yerleşiyor! Sizdeki güvensizliği karşı taraf hemen hissediyor ve bu doğrudan o kişinin davranışlarını (isterseniz performansını deyin) olumsuz etkiliyor! Sahadaki oyuncu da maçta hata yaptığı anda hemen istemsizce dönüp hocasına bakıyor ve onun yüzünde göreceği ifade her şeyi belirliyor: Öfke, hayal kırıklığı, ihanete uğramışlık, çaresizlik?!.. Ve işte hemen o an iletişim bir tren yolu makasına gelmiş gibi yön değiştiriyor.
Şimdi sorularımızı tekrar soralım: Bir kişiye ne kadar güvenirsiniz? Tam! Hangi konularda güvenirsiniz? Tüm! Ne zaman güvenirsiniz? Hemen şimdi!
...evet, güven ilişkisi bir yüzde konusu değil, yani "%80 güvenirim" diye birşey yok, ya hep ya hiç...
Biriyle birlikte çalışıyorsanız ona güvenin, birine güvenemiyorsanız da “mış gibi” yapmayın... Her günümüzde, her adımımızda takım olmanın birleştirici etkisini yaratabilmek için bu işin atom çekirdeğinde güven olduğunu unutmayalım. Herkesle ilk işimizin de güven tahsis etmek olduğunu… Bu şekilde kurulan ortaklıklar birbirine karşı anlayışı da beraberinde getiriyor; kişisel çıkarların arka planda tutulabilmesini sağlıyor ve gerçekten de BİRLİKTEN KUVVET DOĞUYOR!
Comments