top of page

VİRÜSE KARŞI ELİMİZDEKİ TEK AŞI: TAKIM ÇALIŞMASI

Güncelleme tarihi: 24 Tem 2020




“Hizmet Kalesi” Tüvtürk’e bağlı bir şirketler grubu için özel olarak tasarladığımız ve iki yılda 50 defanın üzerinde gerçekleştirdiğimiz bir eğitiminin adıydı. Uygulama esnasında katılımcılar bir çember oluşturup, dışarıdan gelen bozucu unsuru (beni!..) çemberin içine sokmamak için farklı taktikler geliştirirler, yani kaleyi (hizmetin kalitesini) korurlardı. İşin püf noktası, çemberdeki kişilerden biri bile gevşese, kaleyi korumanın mümkün olmamasıydı…..ve çemberi delip de içeri girdiğimde sohbet hep aynı şekilde ilerlerdi: “Kimin hatası?”


               Takım çalışmasının güzel tarafı, takımı kurduğunuz andan itibaren bireylerin aslında bir öneminin kalmamasıdır. Takımlar yarışır, takımlar başarılı-başarısız olur, kupayı takımlar alır.


Takımda kimin oynadığı değil, takımın nasıl oynadığıdır önemli olan; dolayısıyla Hizmet Kalesi’nde ortaya çıkan “Kimin hatası?” sorusunun yanıtı da bellidir: Ne farkeder ki?!

Top yere düştüğünde voleybolda sayıyı kaybedersin, o topa kimin atlaması gerektiğinin artık bir önemi yoktur; müşteri şikayeti alındığında o anda kimin vardiyası olduğu çok da önemli değildir çünkü şirketin hizmetine olan güven sarsılmıştır artık, departman hedefi tutmadığında da kimin yüzünden olduğu önemsizdir zira kimse artık prim alamayacaktır…


               Koronavirüs’le ilgili olarak uluslararası alanda 2 ay, yereldeyse 1 haftadır bilgi bombardımanı altındayız ve benim de bu haftanın içinde gözümde sık sık Hizmet Kalesi çemberi canlandı. Virüsün nereden bulaştığının hiçbir önemi yok çünkü hastaysan hastasın; ama daha da önemlisi çemberi savunmanın tek yöntemi boşlukları doldurmak, hep birlikte ve aynı konsantrasyonla hareket ederek savunduğun alanda hiçbir gedik kalmamasını sağlamak! Tek başına yapabileceğin hiçbir şey yok, ama herkesin takım için rolü çok önemli! Evet sağlıklı kalmak için benim elimden gelen şeyler var, azami derecede önlem alabilirim ama tek bir dikkatsiz kişinin önümde hapşırması bütün çabalarımı etkisiz kılabilir.


Yani bu salgına karşı aslında birbirimizi korumamız gerekiyor, bir kalenin neferleri gibi hep birlikte kendi çemberimizi savunmamız, açık vermememiz…

Bunun tek yöntemi de hep birlikte ve etkili şekilde uygulanacak bir takım çalışması! Toplum halinde tek bir takım gibi hareket etmeli ve birlikte çalışmalıyız, yoksa bunun sonuçlarına da hep birlikte katlanacağız…


               Şimdi de iyi habere gelelim: “Hizmet Kalesi” hep çok başarılı oldu! Çemberi birlikte savunmak gerektiği anlaşıldığında herkes kol kola girdi, bir kişi içeri bir kişi dışarı bakacak şekilde pozisyon alındı, iri olanlarla ufak tefekler bir aralıkla dizildi… Bunları yaparken de herkes çok eğlendi! İyi haber de işte bu “birlik olma” mesajının içinde saklı: Biz toplum olarak ortak bir amaç etrafında toplandığımızda çok büyük başarılara imza atabiliyoruz. Savaşlar ve depremler bunun örnekleri arasında çünkü ortak amaç tartışmasız bir şekilde, hepimizin tereddütsüz kabul edeceği büyüklükte ortaya çıkıyor. Ama daha azı için de bir araya gelebilsek iyi olmaz mı? İşin ilginci koronavirüs “daha azı” değil, hayat memat meselesi! Ucunda ölüm var!!! Yani hep birlikte başarıyla hareket edebilmemiz için şartlar müsait, milletçe tek bir takım olma sınavını başarıyla verebiliriz, vermeliyiz; bunun da püf noktası tüm takım çalışmalarıyla aynı: Birbirine güven, birbirini destekle, sonuna kadar hep birlikte mücadele et.


               Sağlıkla, selametle, hep birlikte…

Comments


bottom of page