top of page

Çıkar Çatışması Olmadan Fikir Çatışması



Machiavelli’ye göre olay, 40-50 kişinin halkı kontrol etme ve gücü elinde tutma mücadelesidir. Politika da gücü önce ele geçirmek, sonra kontrol altında tutmaktır.


1500’lerin başında Floransa’da yaşayan bu devlet adamı ve düşünürün en önemli özelliklerinden biri, kamuoyunun gerçek gücünü ilk görenlerden olmasıdır. Ayrıca diktatörlük değil cumhuriyet yanlısıdır. Avrupalı orduların Asyalılara üstünlük sağlayabilmesinin, askerlerinin daha erdemli olmasından kaynaklandığını düşünür; çünkü onlar bir despotun emriyle değil, inandıkları bir amaç uğruna cepheye gitmektedirler. Ayrıca yalnız cumhuriyetin insanlara kendilerini gerçekleştirebilmek için gerekli özgürlüğü sağladığını da vurgular.


“Makyavelist” lafının genellikle kötü bir anlam taşıması, güç oyunları içinde hile, tuzak, kumpas gibi çağrışımlar barındırması da bir yazar olarak Machiavelli’nin teorik doğru veya ahlaken sağlam yönetim modelini aramaktan çok, #etkili olanın peşine düşmesidir. Yani politikada:


💥 Ne yaparsan güce ulaşabileceğini,

💥 Nasıl hareket edersen gücü elde tutabileceğini anlatır.


Bunu yaparken de düşüncelerini kendi deneyimlerine ve tarihi olaylara dayandırır; ihtimal hesapları veya düşünce oyunları yapmaz, yaşanmış örnekler verir.


Prens kitabının 3. bölümünde “Başka birinin güç kazanmasına izin vermesi, insanın kendi kuyusunu kazmasıdır” der. İşte bana Machiavelli’yi düşüren şey de bu oldu çünkü dün yaptığımız takım çalışması eğitiminde “Çıkar Çatışması Olmadan Fikir Çatışması” nı konuştuk. Bir takımın ulaşabileceği en büyük başarının, ancak bireysel çıkar çatışmalarından arınmış bir ortamda gerçekleşebileceği önermesinden hareketle.


Örneğin bir basket takımında topun gerçekten paylaşıldığı, yani sayıyı kimin atıp kimin yıldızlaşacağının değil, yalnızca sayının atılmasının -ortak çıkarın- önemli olduğu durum. Ya da egosundan sıyrılmış, kendisi de golü atabilecekken daha uygun durumdaki arkadaşına pas veren futbolcu...

Şimdi sahayı size bırakıyorum 😊


🔥 İş hayatlarımızda gücü ele geçirme veya gücü koruma dürtüsünden sıyrılmış kişilerden oluşan bir takım görmek mümkün müdür?

Yorumlarınız benim için çok önemli çünkü ben bu konuda hiç nesnel olamıyorum. İdealistçe "yaparızzzz" diye yaklaşıyorum konuya! Baştan söyleyeyim, biraz da münazara edesim var 😊


Tabii belki de üçüncü bir ihtimal daha vardır, yani sorunun yanıtı “evet çıkar çatışmasız fikir tartışması yapılabilir” ya da “hayır yapılamaz” dan ibaret değildir.

Tarkan’ın “GEÇÇEK” şarkısını dinlerken olduğu gibi, bizim nasıl baktığımız belirliyordur sonucu.

Commenti


bottom of page